Yazan: Esmanur Sarıcıoğlu
Sanat ve edebiyatta gotik kavramı, korku ve dehşete dayalı eserler üretmek anlamına gelir. Avrupa’da gerçekleştirdikleri istila, yağma ve yıkımlar yüzyıllar boyunca dehşet uyandıran ve eski bir German kavmi olan Got’ların yarattığı dehşetten yaklaşık bin yıl sonra Avrupa’da ortaya çıkan mimari üsluba Gotik Mimari denmiştir.
Matem ve Kara Dua besteleri için Spotify bağlantısını takip ediniz.
Edebiyatta gotik türde yazılan ilk eserlerin de kasvetli mekanlardan etkilenerek yazılma sebebi de benzer duygularla bağdaşmaktadır. Yine bu sebepledir ki gotik edebiyatın ilk örneği sayılan Horace Walpole’un Otranto Şatosu adlı eseri kasvetli bir şatoyu kitabın temeline oturtur.
Gotik mekanların yanına eklenen ve insanda dehşeti çağrıştıran şeytanlar, hayaletler, cadılar, periler, hortlaklar, karabasanlar, kurbanlar, seri katiller vb. kavramlar gotik edebiyatın bir diğer mihenk taşıdır.
Bu edebiyatın teması kısaca; bilinmeyenin belirsizliği, beklenmedik hadiseler ve esrarengiz tesadüflerin yanı sıra cinayetler, ani ölümler, sırlar, rüyalar, cinsellik, delilik, kıskançlık, şiddet ve dehşet merkezli kötülüklerin etrafında şekillenir.
Gotik Şiirin ortaya çıkışı gotik roman türüne oranla biraz daha yakın tarihe dayanır. Bu türde en iyi eserleri de şüphesiz Edgar Allan Poe vermiştir.
Türkiye’de gotik şiir türünün ilk temsilcisi Matem ve Kara Dua kitaplarının yazarı Varlık Ergen’dir. Matem, üç bölümden oluşan ve ölüm temasını işleyen Türk Edebiyatının İlk Gotik Şiir kitabıdır.
Kitabın ilk bölümünde (Yas), şairimizin ölümüne üzüldüğü kimseler için yazdığı şiirler bulunuyor. İkinci bölümde (Lanet), ölümüne arzu duyduğu ya da ölümüne sevindiği kimseler için yazdığı şiirlerden oluşuyor. Temelde bu iki bölüm, bir nevi iki zıt durumun duygusal anlamla kişide bıraktığı yansımalar gibi düşünülebilir. Son bölüm ise (Son Söz), bu ilk iki bölümün kişide bıraktığı izler ve yarattığı kötü duygulardan kurtulmayı hedefleyen şiirler yani bir nevi hesaplaşmalardan oluşuyor. Gotik temelde karanlık bir tür olsa da en azından kitabın son kısmı daha çok “Arınma” tarzında yazılmış.
Ayrıca birçok platformda şiirlerin yapay zekâyla seslendirilmiş hâli de mevcut. Ben şairimizin kalemine aşina olduğum için beni içine çekecek olan o karanlık girdaba gözü kapalı atlamaktan her defasında büyük keyif duyuyorum.
Varlık Ergen’in zaten öyle bir kalemi var ki okuyucu onun yalnızca bir şiirini bile okusa daha fazlasını istemekten kendini geri alamıyor.
Kitaptaki bazı şiirlerin gece okunmamasını özellikle tavsiye ediyorum. Çünkü gözünüzü kapattığınız ilk anda kendinizi bir mezarlıkta kendi mezarınızı kazarken bulma ihtimaliniz bir hayli yüksek.
Gotik türü sevenlerin bir de gotik şiirlerin tadına bakmasını ve Varlık Ergen’in kalemi ile tanışmasını canı gönülden isterim. Çünkü ben her kitabının sonunda kendimi daha fazlasını isterken buluyorum.
Daim olsun, sevgili Varlık Ergen.

Varlık Ergen sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.




Yorum bırakın