Her türlüsüne aşina olduğumuz zombi ve virüs filmlerinden oldukça farklı bir yol tutturmuş olan The Returned‘ün gün itibariyle 5,9’luk IMDB puanına aldanmamak gerek.
Ölümcül Hesaplaşma Sürüyor: 28 Weeks Later
28 Days Later‘ın devam filmi niteliğinde olan 28 Weeks Later, 2007 yılında izleyiciyle buluştu. Bu kez yönetmen koltuğunda Juan Carlos Fresnadillo oturuyor. Filmin başlıca oyuncuları ise Jeremy Renner, Rose Byrne, Robert Carlyle, Mackintosh Muggleton, Imogen Poots gibi isimlerden oluşuyor.
Kaç, Saklan, Korun: 28 Days Later
Yönetmen koltuğunda Danny Boyle‘ın oturduğu ve senaryosunu Alex Garland’ın yazdığı 28 Later Days (28 Gün Sonra), hayvan hakları aktivistlerine kısaca “boyunuzdan büyük işlere girişmeyin,” diyerek, İngiltere’yi kasıp kavuran bir virüs salgınını konu alıyor.
Paranoyanın Gölgesindeki Hayatlar: A Scanner Darkly
Philip K. Dick’in dilimize Karanlığı Taramak adıyla çevrilen romanı A Scanner Darkly‘den esinlenen ve aynı adı taşıyan filmi 2006 yılından beri beklentileri karşılayabilmiş ve türün en önemli temsilcileri arasındaki yerini hiç kaybetmemiştir.
Değiştirilmiş Karbon’dan Siberpunk Kavramlar
Kahramanımız Takeshi Kovacs’ın günlük olağan dilinde hayat bulan birçok kavramla karşılaşıyoruz. Her ne kadar okunması sırasında yer yer boğucu olsa da kitabı özel kılan temel etken Siberpunk’a kattığı/katacağı yeni terimler olacaktır.
Değiştirilmiş Karbon: Bir Siberpunk Anlatısı
Öldürülmüş olduğuna inanan bir kimsenin kendi ölümünü araştırması kulağa son derece sıra dışı geliyor. Philip K. Dick En İyi Roman Ödülünü almaya hak kazanmış Değiştirilmiş Karbon, bu fikir üzerinden şekillenmiş bir kitap.
Sıra Dışı Korkunç Bir Gelecek: The Handmaid’s Tale
Unutmayınız ki, ülkenin bir tanesinde “kadın insan mıdır?” konulu tartışma yaşanıyorsa ya da bir başkasında “kadın öldükten 6 saat sonrasına kadar onunla seks yapılabilir” deniliyorsa ve bizim ülkemizde “kimin kime helal” olduğu konusu bir türlü anlaşılamayıp her defasında yeniden soruluyorsa The Handmaid’s Tale ezici bir gerçeklikle bizi korkutmalıdır…
George Orwell’ın Ürkütücü Distopyası: 1984
1984’ün, soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı kara propaganda amacıyla hazırlanması istenen (sipariş edilen) bir kitap olduğu görüşü de yaygın bir şekilde dile getirilmektedir. Durum böyle bile olsa emperyal güçlerin hesaba katamadığı bir gerçek var ki bu kitabın günümüzde ayırt etmeksizin bütün baskıcı rejimlerin ipliğini pazara çıkarmak gibi bir gücü olduğudur.
Tehlikeli Bir Deneyim: OtherLife
Kısacası kodlarla elde edilen anılar kişide gerçek birer yaşantı hissine dönüşüyor. Filmde geçen bir repliğe göre beynimiz düş ile gerçeği ayırt edemiyormuş.
Klonların Özgürlük Mücadelesi: The Island
Kim ve ne olacağımıza bambaşka “şeyler” karar veriyorken kendimizi Ada filminde yaşayan ve sırasını bekleyen klonlar gibi hissetmemiz olasılıklar dâhilinde görünüyor. Üzülerek söylüyorum ki bizi kurtarabilecek bir Scarlett Johansson beklemek de varlığımızın anlam kazanmasına yardımcı olamayacak.
Teknolojinin Önlenemez Yükselişi: Almost Human
Teknolojinin görkemli yükselişini hayranlıkla izleyenler ve organik olmayan akıllı varlıkların hayaliyle kendinden geçenler için hazırlanmış ilaç niyetine izlenebilecek bir dizi: Almost Human.
Teknolojiyle Bütünleşmek: Transcendence
Yapay zekâ’nın nanoteknolojiyle bütünleşmesi fikrini ve teknolojinin evrilmesini anlatan bu filmde, egemen güçlerin sahip olduğu saplantılı kontrol arzusunun gerek gördüğünde gezegeni ortadan kaldırmayı dahi hedefleyebileceğini oldukça yalın bir gerçeklikle izliyoruz.
Wachowski Kardeşler Sunar: Sense8
Netflix‘in yapımcılığını üstlendiği ve Wachowski Kardeşler ile J. Michael Straczynski‘nin sihirli elleriyle yarattığı Sense8 gerçeği var karşımızda. Gerçek diyorum çünkü meraklısı için bu sihirli ellerin hayatları ve ortaya koydukları eserler bile başlı başına bir inceleme konusudur.
Dehaların Yaşam Öyküleri: Genius
Dizi, Einstein’ın toplum, devlet, bürokrasi, din, aile gibi kavramların yarattığı acımasız baskı koşulları altında bile, sahip olduğu dehayı büyütmekteki tutkusunu başarıyla anlatmış. Einstein’ın gençlik ve yaşlılık yıllarını bir bütün halinde gözler önüne seren dizi, dönemin eğitim sistemini irdeleyebilmemiz açısından da bizlere birçok olanak sağlıyor.
Bizi Bekleyen Karmaşık Sorunlar Üzerine: Humans
Çevremizi kuşatan elektronik cihazların günün birinde kendi topluluklarını kurmayı istemeleri durumunda göstereceğimiz tepkinin ölçütü ne olacak? Onları kolayca gözden çıkartabilecek bir dizi sert önlemler mi alacağız, yoksa onlarla uyum içinde olmanın yollarını mı tartışacağız?
Kaos ve Şizofreninin Çocuğu: Dövüş Kulubü
Ayrıntı yayınları etiketiyle kavuştuk Dövüş Kulübü’ne. Elif ÖZSAYAR’ın başarılı çevirisiyle zihnimizde yerini kolayca bulan anlatıcının sesini unutmak mümkün mü? Kapitalist ekonominin yarattığı yeni insan ırkını yerlere vuran, üzerinde tepinen ve en sonunda sigarasını yakıp, birasını yudumlayan bir Anlatıcıyla karşı karşıyayız.



